Research Information System
Türkiye Ulusal Fotogrametri ve Uzaktan Algılama Birliği (TUFUAB) XIII. Teknik Sempozyumu, Zonguldak, Turkey, 18 - 20 June 2025, vol.1, no.1, pp.33-35, (Full Text)
Earthquakes are geological events that occur as a result of tectonic movements and cause permanent changes on the surface. Seismic activity, especially along active fault lines, leads to surface deformations. In this study, the effects of the intense earthquakes experienced in Greece in early 2025 on the land were analyzed with InSAR techniques. Sentinel-1 SAR images of Santorini and Anydros islands between 2022 and 2025 were evaluated and time series analysis was performed. The results show that the intense seismic activity in February 2025 caused significant changes on the surface. In addition, it was determined that the deformations occurred in different directions depending on regional characteristics and showed a statistically significant correlation. The ability of InSAR technology to provide high-precision measurements over large areas offers a significant advantage for long-term monitoring of active fault zones. Especially considering the increased tectonic activity in 2025, continuous monitoring studies in such regions will contribute to a better understanding of seismotectonic processes and assessment of potential risks.
Depremler, tektonik hareketler sonucu oluşarak yüzeyde kalıcı değişimlere neden olan jeolojik olaylardır. Özellikle aktif fay hatlarında meydana gelen sismik aktiviteler, yüzey deformasyonlarına yol açmaktadır. Yunanistan, jeolojik yapısı gereği birçok aktif fay hattına ev sahipliği yapmaktadır. Bu çalışmada, Yunanistan’ın adalar bölgesinde 2025 yılının Ocak ve Şubat aylarında yaşanan yoğun depremlerin arazi üzerindeki etkileri InSAR teknikleri ile incelenmiştir. Santorini ve Anydros adalarının 2022-2025 yılları arasında Sentinel-1 SAR görüntüleri değerlendirilerek ilgili tarihler için zaman serisi analizi gerçekleştirilmiştir. Sonuçlar, 2025 yılı Şubat ayında meydana gelen yoğun sismik hareketlerin yüzeyde belirgin değişimlere yol açtığını göstermektedir. Ayrıca, deformasyonların bölgesel özelliklere bağlı olarak farklı yönlerde gerçekleştiği ve istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon gösterdiği belirlenmiştir. InSAR teknolojisinin geniş alanlarda yüksek hassasiyetli ölçüm sağlaması, aktif fay bölgelerinin uzun vadeli izlenmesi için önemli bir avantaj sunmaktadır. Özellikle 2025’te artan tektonik hareketlilik göz önüne alındığında, bu tür bölgelerde sürekli izleme çalışmaları, sismotektonik süreçlerin daha iyi anlaşılmasına ve potansiyel risklerin değerlendirilmesine katkı sağlayacaktır.