Paradigma Yayınları, Çanakkale, 2022
Çalışmanın amacı, Trakya Bölgesi’nde seçilmiş olan dört
gölde, antropojenik etkilerin tespit edilmesi ve bu etkiler sonucunda ekolojik
risk analizinin yapılmasıdır. Seçilen göllerdeki örneklemlerden Grab ve Karot
yöntemiyle toplanan örneklerin ICP-MS ile gerçekleştirilen çoklu element
analizlerinden yola çıkılarak, sediment kirliliği çalışmalarında ekolojik risk
hesaplamada sıkça kullanılan; Zenginleşme Faktörü (EF), Kontaminasyon Faktörü
(CF), Jeoakümülasyon İndeksi (Igeo), Potansiyele Ekolojik Risk İndeksi (PER),
Kirlilik Yük İndeksi (PLI), Faktör Analizi, Spearman’s Korelasyon Analizi ve
Kümelenme Analizi gibi istatistik analizler ile göllerin ekolojik risk analizi
yapılmıştır.
Analiz sonuçlarına göre Gala Gölü için; Hg’de gözlenen çok
yüksek kontaminasyon ve Mn’de gözlenen yüksek kontaminasyon değerleri ekosistem
açısından dikkat çekici bir tehdit oluşturmaktadır. Küçükçekmece Gölü için;
metallerin ortalama konsantrasyonları sırasıyla
Fe>Al>Mn>Zn>Cu>Cr>Ni>Pb>As>Cd>Hg şeklindedir.
Küçükçekmece Gölü sediment örnekleri incelendiğinde son 4 istasyondaki toplam
organik karbon (TOC) seviyelerine paralel olarak metal konsantrasyonlarının da
yüksek olduğu görülmektedir ve göldeki kirlilik endişe verici seviyededir. Mert
Gölü’nde özellikle yüksek Al ve Fe konsantrasyonları dikkat çekmektedir. Terkos
(Durusu) Gölü’nde metallerin ortalama konsantrasyonları sırasıyla
Fe>Al>Mn>Zn> Cr > Ni >Cu>Pb>As>Cd>Hg şeklindedir
ve hesaplanan PLI değerlerine göre sedimentte kirlilik belirlenmemiştir.
Çalışılan göller için ekolojik riskler söz konusu olmasına
rağmen, kendi içlerinde kıyaslandığı takdirde Mert Gölü ve Terkos (Durusu)
Gölü’nün; Gala Gölü ve Küçükçekmece Gölü’ne kıyasla daha az kirletildiği
anlaşılmaktadır. Gala Gölü veKüçükçekmece Gölü’nün ise; tarımsal atıklar,
endüstriyel kirleticiler, evsel atıklar ve ulaşım araçlarından kaynaklanan
kirleticiler vb. gibi yoğun antropojenik baskıya maruz kaldığı görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Ekolojik
Risk, Kirlilik, Atropejen, Göl, Trakya