Yakın Doğu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dergisi (Online), vol.9, no.2, pp.289-307, 2023 (Peer-Reviewed Journal)
Tarihin güçlü imparatorluklarından biri olan Sâsânîler, taht mücadeleleri, savaşlara yönelik yapılan harcamalar sonucu yaşanan ekonomik krizler, toplumsal ve askeri alanda yaşanan bozulmalar neticesinde zamanla güçlerini kaybetmeye başlamıştı. Bu güç kaybı özellikle de Hz. Muhammed’in (s.a.v.) peygamberlik döneminde artarak devam etmişti. Gerek hanedan içi gerekse de hanedan dışında yaşanan taht mücadeleleri imparatorluk nizamının bozulmasına sebep olmuştu. Taht mücadeleleri sırasında erkek veliahtların birçoğu öldürülmüştü. Bundan dolayı hanedan mensubu bazı kadınlar ülkenin başına geçmişti. Bu durum imparatorluğun güçsüzleştiğine dair bir algı oluşturmuş ve bunun da etkisiyle Sâsânî toprakları dış saldırılara açık hale gelmişti. Yaşanan bu gelişmeler üzerine ülkenin ileri gelenleri son Sâsânî imparatoru olacak olan hanedan mensuplarından genç yaştaki III. Yezdicerd’i tahta oturttu. III. Yezdicerd, zamanla tecrübe kazanarak yönetimi tamamen kendi kontrolüne aldı. Orduyu yeniden düzenlediği gibi, ülkesinde yaşanan karışıklıklara son vererek bir nizam sağladı. İmparatorluk topraklarında bu gelişmeler yaşanırken İslâm dini Arap yarımadasının ötesine kısa bir zaman içerisinde ulaşmış ve bunun da neticesinde Müslümanlar nüfuz alanlarını genişletmeye başlamıştı. Bu nüfuz alanlarından biri olan Sâsânî topraklarının Arap yarımadasına sınır olması Müslümanlar açısından avantaj sağlamıştı. Coğrafi yakınlığın da etkisiyle Râşid halifeler döneminde Sâsânî topraklarına yönelik fetih hareketleri hız kazanmıştı. Hz. Ömer döneminde Sâsânîlerin başkenti Medâin’in kolay bir şekilde ele geçirilmesi, İslam orduları açısından bir dönüm noktasını teşkil etmişti. Başkentinin düşmesiyle birlikte Medâin’de bulunan III. Yezdicerd, kaçmak zorunda kalmıştı. Bunun üzerine Müslümanlar Sâsânî topraklarını ele geçirmeye başlamışlardı. III. Yezdicerd’in başkentten kaçışı, aynı zamanda Müslümanlara motivasyon ile beraber psikolojik bir üstünlük de sağlamıştı. Bu motivasyonun da etkisiyle hareket alanlarını genişleten İslam ordularının amaçlarından biri, III. Yezdicerd’i ele geçirmekti. Bu sayede Sâsânî halkının ve ordusunun direncinin kırılması hedeflenmişti. Bu hedefe matuf olarak III. Yezdicerd’in kaçtığı şehirler baskı altına alınmıştı. Bu baskılar nedeniyle III. Yezdicerd, sürekli bir şekilde yer değiştirmek zorunda kalmıştı. Bu yer değiştirmeler neticesinde kaçmış olduğu Merv Şehri’nde öldürülmüştü. III. Yezdicerd’in öldürülmesiyle Sâsânî İmparatorluğu tarih sahnesinden silinmişti. Onun öldürülmesinin de etkisiyle Müslümanlar imparatorluk topraklarının büyük bir kısmını kısa bir sürede ele geçirmişti. Dönemin büyük askeri ve siyasi güçlerinden biri olan Sâsânîler’in Müslümanlar eliyle yıkılması İslâm tarihi açısından dönüm noktalarından birini teşkil etmektedir. Bu noktada Müslümanlar açısından da önemli bir tarihi şahsiyet olarak ön plana çıkan III. Yezdicerd’in hayatı merak uyandırdığı gibi önem de arz etmektedir. Bu öneme binaen yapılan çalışmanın amacı, İslâm tarihi kaynakları üzerinden III. Yezdicerd’in yaşamını inceleyerek, Müslüman tarihçilerin konuya dair bakış açılarını ortaya koymaktır. Bu bağlamda ele alınan makalenin ana referansları, kaynakçada da belirtileceği üzere 7/13. yüzyıla kadar yazılmış olan İslam tarihi kaynaklarından bazısı ile sınırlıdır. Bu kaynaklardan elde edilen verilerle inşa edilen makalenin kapsamını ise III. Yezdicerd’in hayatı, siyasi ve askeri faaliyetleri ile ölümü oluşturmaktadır.