Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, no.40, pp.129-144, 2016 (Peer-Reviewed Journal)
Abstract The Ottoman State, having accomplished the campaign of Cyprus which it launched due to economic and strategic reasons against Venice * Bu makale 27-28 Mayıs 2016 tarihinde gerçekleşen "8. Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumunda" bildiri olarak sunulmuştur. ** Dr., emrahnaki@gmail.com
EMRAH NAKİ 130
on August 1, 1571, managed to be the only sovereign of the Eastern Mediterranean. But it soon lost temporarily its military superiority in the Mediterranean to Spain being completely defeated in Lepanto on October 7, 1571 against the crusader navy, formed under the leadership of the Kingdom of Spain with the support of Papal States and Venice. The Spanish Navy commanded by Don Juan of Austria who intended to crown its success against the Ottoman Navy with a more concrete victory and to disrupt the connection of the Ottomans with the Western Mediterranean, conquered Tunisia on October 11, 1573. It was indispensable for the Ottoman State to recapture Tunisia because of its critical importance, owing to its strategic location between East and West Mediterranean, since this region was situated at the other end of the strait of Sicily. With this move, the Ottoman State was both to regain the reputation which it lost in Lepanto and to maintain its dominance in the North Africa as a whole except the westernmost lands by floating its ships between East and West Mediterranean much more comfortably and in a safe manner. In this context, our study which is written on the conquest of Tunisia that came under Ottoman domination again after a bloody struggle on September 13, 1574, is an attempt to portray the anatomy of a battle in a comparative way according to both Spanish and Ottoman sources. Key: Ottoman, Spain, Tunisia, La Goulette, Mediterranean.
Özet Osmanlı Devleti, iktisadi ve stratejik sebeplerle Venedik’e karşı giriştiği Kıbrıs seferini 1 Ağustos 1571’de tamamlayıp Doğu Akdeniz’in tek hâkimi olmayı başardı. Fakat çok geçmeden İspanya Krallığı öncülüğünde Venedik ve Papalık devletlerinin desteğiyle kurulan haçlı donanmasına karşı 7 Ekim 1571’de İnebahtı’da hezimete uğrayarak Akdeniz’deki askeri üstünlüğünü geçici olarak İspanya’ya kaptırdı. Osmanlı donanmasına karşı elde edilen başarıyı daha somut bir zaferle taçlandırmak ve Osmanlıların Batı Akdeniz’le bağlantısını kesmek isteyen Avusturyalı Don Juan komutasındaki İspanyol donanması 11 Ekim 1573’de Tunus’u ele geçirdi. Bu bölge Sicilya boğazının diğer ucunda bulunduğundan, Doğu ile Batı Akdeniz arasındaki stratejik konumu itibarıyla kritik önemi haiz olan Tunus’un geri alınması Osmanlı devleti için zaruriydi. Bu hamle ile Osmanlı Devleti hem İnebahtı’da kaybettiği itibarını tekrar kazanmış olacak, hem de Doğu ve Batı Akdeniz arasında gemilerini çok daha rahat ve güvenli bir şekilde yüzdürerek en batıdaki topraklar hariç Kuzey Afrika’nın tamamında hâkimiyetini muhafaza edecekti. Bu bağlamda, kanlı bir mücadeleden sonra 13 Eylül 1574’de tekrar Osmanlı hâkimiyetine geçen Tunus’un fethi hakkında kaleme alınan çalışmamız, hem Osmanlı hem de İspanyol kaynaklarına göre bir muharebenin anatomisini karşılaştırmalı bir şekilde gösterme denemesidir. Anahtar Kelimeler: Osmanlı, İspanya, Tunus, Halkulvâd, Akdeniz.