ULUSAL KALP VE DAMAR CERRAHİSİ KONGRESİ, Antalya, Turkey, 27 - 29 November 2020, pp.1-3, (Summary Text)
Komorbid faktörleri fazla olan, yaşlı ve riskli hastalarda aort kapak cerrahisi ve eşlik eden ek cerrahilerin mortalitesi yüksektir.
Aortik kros klemp zamanını (ACCT) ve kardiyopumoner baypas süresini (CPB) kısaltmasının yanında, aortik annulusta dikişe
bağlı gelişebilecek komplikasyonların ciddi oranda azaltması sebebi ile klasik mekanik ve biyolojik aort kapak replasmanına
kıyasla dikişsiz aort kapak replasmanının daha uygun bir tedavi yöntemi olduğunu düşünülmektedir.
73 yaşında erkek hasta göğüs ağrısı şikayeti ile dış merkezde kardiyoloji kliniğine başvurması sonrası Non ST miyokard infarktüsü
tanısıyla kardiyoloji kliniğine yatırılarak yapılan koroner anjiyografisinde sağ koroner arter proksimalinde %90 tıkanıklık tespit
edildi. Hastanın diğer koroner arterlerinde anlamlı lezyon tespit edilmedi. Hastanın yapılan ekokardiyografisinde ejeksiyon
fraksiyonu %50, aort kapak dejeneratif, açılımı kısıtlı, ciddi aort darlığı, aort kapağına ait maksimum gradiyent 85 mmHg,
ortalama gradiyent 55 mmHg, aort kapak alanı 0.7 cm 2, mean pulmoner arter basıncı 55 mmHg, kreatinin değeri 1,85 mg/dl
olarak ölçüldü. Hastanın geçirilmiş TİA öyküsü mevcut olması sebebi ile yapılan karotis Doopler USG’de sağ internal karotis
arterde %90 lezyon mevcuttu. Hastanın ileri yaşı, koroner arter hastalığı, pulmoner arter hipertansiyonu ve karotis arter hastalığı
vardı. EuroSCORE 13, Lojistik EuroSCORE %32,25 olarak tespit edildi. Hastanın yaşı ve komorbid faktörlerinin yüksekliği
göz önüne alındığında hastaya dikişsiz biyoprotez aort kapak implantasyonu (Sorin-Perceval Size M ), koroner baypas
(KABG*1, AO-RCA) ve sağ karotis arter endardektomi safen patch plasti uygulandı. Postoperatif dönemde şifa ile taburcu
edilen hastanın kontrol ekokardiyografilerinde paravalvular leak olmadığı ve transprostetik gradiyent oluşmadığı gözlemlendi.
Anahtar sözcükler: Karotis cerrahisi, koroner baypas, suturless aort kapak