Fusarium culmorum'un farklı buğday çeşitlerinde zearalenone üretimi ve hastalık şiddetiyle korelasyonunun saptanması


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2012

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: VOLKAN IŞIK

Danışman: Figen Mert

Özet:

Bu çalışma, 2009-2010 buğday yetiştirme döneminde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Dardanos Araştırma ve Uygulama arazisinde yürütülmüştür. Bu çalışmada farklı buğday çeşitlerine inokule edilen ve buğdayda Fusarium başak yanıklığına (FHB), verim ve kalitenin azalmasına, tanelerde mikotoksin akümülasyouna sebep olan Fusarium culmorum'un farklı buğday çeşitleri arasında hastalık şiddeti açısından farklılıkları saptamak ve verime olan etkisini karşılaştırmak amaçlanmıştır. Ayrıca F. culmorum tarafından inokule edilen başaklarda oluşturdukları bir mikotoksin olan zearalenone (ZEA) üretimi karşılaştırılmıştır. Bu amaçla 23 buğday çeşidi kullanılmıştır. Başaklar çiçeklenme döneminde şırınga yöntemi ile F.culmorum izolatı ile inokule edilmiştir. Hastalık gelişimi 3 farklı zamanda ölçülmüş ve elde edilen veriler hastalık gelişimi altındaki bölge (AUDPC)'nin hesaplanmasında kullanılmıştır. F. culmorum ile inokule edilen buğday çeşitlerinin hastalık şiddetleri arasında istatistiki olarak fark olduğu saptanmıştır. Bin tane ağırlığı yönünden çeşitler arasında istatistiksel olarak önemli farklılıkların olduğu gözlenmiştir. ZEA birikimi yönünden ise çeşitler arasında belirgin farkların bulunduğu da görülmüştür. Ele alınan özellikler arasındaki ilişki incelendiğinde başak ağırlığı ile bin tane ağırlığı arasında pozitif, AUDPC ile başak ağırlığı ve bin tane ağırlığı arasında negatif yönde bir ilişki olduğu saptanmıştır. Ayrıca ZEA ile AUDPC arasında da pozitif bir korelasyon olduğu saptanmıştır. Bu çalışmadan F. culmorum'un farklı buğday çeşitlerinde farklı oranlarda hastalık şiddetine sebep olduğu ve verimi farklı oranlarda düşürdüğü, aynı zamanda ZEA akümülasyonunun hastalık şiddeti ile doğrudan ilişkili olmadığı sonucuna varılmıştır.